y-gen

bu şahıs kendisini intj olarak tanımlıyor ama (özellikle intjler) hakkında yazdıkları tam bir hayal kırıklığı... mistype mi yoksa erkek olduğu için mi böyle bilmiyorum ama intjlere duyduğum aşka zarar verdiği için şu an kendisinden nefret ediyorum

bir intj olarak hangi tiplerle daha iyi anlaşıyorsun? golden paoir çiftleri sence nasıl? bir enfp ile anlasabiliyor musun mesela

Merhaba ben daha önce doorslam  ve aşk hayatımı anlattım sorusunu soran kişiyim arada girip bakıyorum buraya bilgi edinmek için ve faydalı da oluyor teşekkürler Yazma sebebime gelirsek ismini verdiğim başlıkları açan  kişi ben değilim o kişi de  ben gibi oldukça özenmeden dagınık bir şekilde yazmış ayrıca ilk sorduğu soruda hala bilemiyorum demiş burada hala kelimesini kullanarak sanki  daha önce soru sormuş  kafasında soru işareti oluşmuş kendini sorgulamış ama bulamadım şimdi tekrar soruyorum  gibi bir izlenim oluşmuş üslubunun karmaşıklığı ve içerik  ile birleşince sen de bu yüzden ''Küçük çocuklarla konuşurken sesini incelterek bebek sesi taklidi yapan yetişkinler gibi taklit yapıyorsun. Kim olduğunu anlamak zor değil ama anlaşılmadığını sanıyorsun Ni dom olmadığın için'' demişsin Ni dom olmadığın için kısmını belirtmen özellikle ben sandığını düşündürttü ve senin yerinde olsam ben de aynı şekilde düşünebilirdim bu yüzden tüm bunları içtenlikle ifade ederek ben olmadığımı söylemek istedim ne kadar umrunda ve ne kadar inanırsın bilmiyorum ama inanmasan ve umursamasan da açıklamaya değer olduğunu düşündüğüm için yazıyorum çünkü bir başkasının ben sanılması beni rahatsız etti ve tüm bunları bu şekilde açıklamak hoşuma gitti ayrıca daha sakin ve acele etmeden yazdığım ve tamamen başka bağlamda sorduğum   bir soru daha vardı o da hatırlama dongusu onu benim yazdıgımı anlaman çok zor ve bunu düşünmen için bir sebep de yoktu sadece şeffaf davranmak için belirtmek istedim  o başlık da bana ait  şimdi ben senin yerinde olsaydım ya bu yazdıklarımı mantıklı bulup inanırdım ya da benim en başta yüksek fe kullandığımı düşündüğün için bütün bunları başkasına yazdırarak  ya da yardım alarak senin kafana bir algı sokmak istediğimi ya da normalde berbat yazan birinin inanılmaz çabalayarak aynı şekilde beni kandırmaya çalıştığını  kendince algı oyunu yaptığımı dusunurdum dediğim gibi istedigine inanmakta özgürsün ve fikrini değiştiremem  çünkü benim düşünemediğim başka bir çok şey vardır ve bunlar için makul bir açıklama yapmamışımdır haliyle bunlar  da senin fikrini değiştirebilir ama  bir başkasının ben sanılması rahatsız etse de tüm şu yazdığım süreç ve bu şekilde kendimi açıklamak hoşuma gitti  insanlarla doğrudan değil bu şekilde ilginç bir bağlamın içerisinde iletişim kurmak  beni günlük hayattaki ilişkilerimden daha çok tatmin ediyor bu fırsatı sağladıgın için teşekkür ederim o arkadaş da farkında olmadan buna sebep oldu ona da teşekkür ederim :D

ya meraba dunku pattern seyi hakkinda yazan bnm de. kotu ti yi sanirim yazimdan yani kurdugum cumlelerden yola cikarak soyledin anlatimim da celiskiler ve sacma baglantilar mi vardi merak ettim aciklar misin ?  Hatta bi tahminim var yanlis olabilir ama ilk basta kisaca pattern falan değinmiştim sen ise bu direkt si yazmismissin ondan sonra bnm yazi da bi kopukluk oluşmus ben her ne kadar baglantili oldugunu sansam bile. Yani yazdigim “dunyadan kopuk bir izlenim verebiliyorum referanslar kullanmak zorundayim” vs. Bu kisim da butunluk yakalayamamisim boluk porcuk durmus yani daha dogrusu aklimdakileri tam geciremedim. Burdan mi yakaladin zayif Ti yi.

X yaşına gelene kadar kişilik oturmadığı için tipleme yapılmamalı vs gibi söylemler hakkında ne düşünüyorsun?

etkilesim de buludugum insanlarin günlük konuşma esnasında celiskileri gozume batiyor kucuk bi sey bile olsa aklimdalar. Oruntu olusturabilmek icin tutuyorum aslinda bunlari sonra bu hareketlere benzer 2. Veya 3. Tekrarla karsilastigim zaman parcalar oturuyor. Bi nevi Pattern hesabi. Insanlar belli bir süreden sonra kendilerini tekrar ediyor ve benim bu tekrari anlamam ornegi hic olmayan bi davranissa en basta bi tik uzun sure aliyor ve tekrari yakaladigim an o davranis ve turevlerini algilama sürem kisaliyor. Ve bunu yaptigim sira dunyadan oldukca kopuk bi izlenim birakabiliyorum yani dusunce surecim cok bana ait, uzun surecler iceriyor istesem bile paylasilabilir hale getirtemiyorum. Bu yuzden konusurken referanslar kullanmak zorundayim hep. Sence bunun uzerinden fonksiyon tanimlamasi yapabilir misin

seni onceden biliyodm eski yazilarindan kendim hakkinda cikarim yapiyodum fln ama cok kavrayamadim hala ya inanilmaz. Bi yazin vardi ni-ti hakkinda bana uyuyodu yaziyi hatirliyorum su kisim cok bendi zihnimdw her sey ic ice gecmis sekilde ve bi sey dusundugumde onunla ilgili 3-4 elementi falan da dusunuyorum bu ni idi sanirim ama kafami karistiran sey ise ben ozden de kopuyorum kafam da bi seyleri donusturup duruyorum ama donusturdugum sey yani ilk basta olan formu unutuyorum bnm icin onemli degil sabit noktam yok sabiti degistiriyorum bu da ne ile ilgiyli sanirim? Yanlisim varsa duzelt. Bir karmasa hakim uzun suredir toparlicak olursam ne-ni ve te den? belli basli seyler bana uyuyo ama hangisiyim bilemiyorum. Ve biliyorum aralarinda keskin belli basli noktalar var yuksek ihtimalle tanim eksikligi ve kavram yanilgisindan boyle dusunuyorum.

Bir noktada okuyacağım ama başlamak için mantıklı bir yer mi?

diğer insanlar tarafından en yanlış anlaşılan tipin ne olduğunu düşünüyorsun?

tam tersini yaşamış biri olarak, nasıl ikna oldun? hangi kişilik özelliklerini incelemeliyim ve argüman olarak sunmalıyım? dün "imajını en iyi manipüle eden tip" sorusunu yazan kişi benim. örneği de arkadaşım üzerinden verdim.

infj mi? ni-fe yüzünden öyle olabilir gibi düşündüm. mesela arkadaşı onunla sürekli hayatıyla ilgili bir şeyler paylaşıyor ama kendisi aslında avoidant biri ve kendinden bahsetmeyi sevmiyor özel tutuyor nerdeyse her şeyini ama arkadaşı ona özelini anlattığı için arkadaşı rahat hissetsin diye o da özel hayatını anlatır gibi yapıp aslında hiçbir şey anlatmıyor. yalan da söylemiyor ama özeliyle ilgili çok az bilgi verip o az bilgiyi manipüle edip çokmuş gibi gösterebiliyor.

Cevap için teşşekürler. Daha açıklayıcı olsun diye sorularını cevapladım, tekrarlarım olduysa affola: 

Duygular bende yaşanmış bir şey olarak kalmaz. Çünkü benim için sonuç değil, süreçtir. Üzerine düşünmeye başlarım. O duyguyu çözümlerim, kendimle çelişirim, anlamlandırmaya çalışırım.Hissedip bırakmam kolay değildir. İçinde kalmam da zordur, bu bana taşınması zor bir yük gibi gelir.

Bir şeyin ne hissettirdiği değil, o hissin ne anlama geldiği daha çok ilgimi çeker. Bu da yaşanmışlığı kesintiye uğratır. Sürüp duran bir mesele haline gelir. Çünkü duyguların kendiliğindenliğine tam olarak güvenemem. Bir şeyi hissettiğimde hemen kendime sorarım: “Gerçekten mi böyle hissediyorum?” “Bu duygu bana mı ait, başkasına mı? yoksa başka bir şeyin yerine mi geçiyor?”“Abartıyor muyum, yoksa bastırıyor muyum?” Sorgudan geçirmek beni korur çünkü duygular tekrar tekrar hissedilse de o duyguyu hisseden ben değişmiş olurum ama bazen de hissettiğim şeyi gerçekten hissedemememe neden olur.

Yani his, daha yaşanmadan iptal edilir gibi olur. Çünkü hafızamda his değil, onun yorumu kalır. O olay üzerine sonra ne düşündüysem, onu ve düşünürken çevremde olanları hatırlarım. Duygunun kendisi değil, o duyguya dair yazdıklarım, konuştuklarım, çözümlerim kalır.

Bu kalmayış şöyle olur: Hissettiğimi biliyorum çünkü öncesinde tanıdık olmayan bir yoğunluk gibi geliyor. Ama hemen sahiplenemem. Kırılmışsam bile "bu kırgınlık mı, hayal kırıklığı mı, yoksa sadece beklenti mi?" diye düşünürüm. Yani his içime oturmaz, havada asılı kalır. O hisle arama hemen bir düşünsel mesafe koyarım. Bu ne demek? Neye dayanıyor? Nerden çıktı?

Kendime dışarıdan bakar gibi olurum. Böyle olunca his, daha yaşanmadan analiz edilmeye başlanır. O his içimde kalamaz çünkü hemen başka şeylerle çelişir.

Bir yanım “evet, bu gerçek” der. Diğer yanım “abartıyorsun” der. Ve sonunda o duyguyu alır, bir yazıya, bir hikâyeye, bir çözümlemeye dönüştürürüm.

Yani artık o his bir anlatıdır. Duygu değil, anlatı olmuş olur. O his yaşanıp geçmez. Ama anlatıya gömüldüğü için yaşanmış da sayılmaz. Donmuş gibi kalır. Bakarım, tanırım ama artık onun sıcaklığı yoktur. Yine de, bu bir zamanlar benimdi bu yüzden önemli olmalı ve tarafımca saklanmalı diye düşünürüm. Günler geçince o his bana yabancılaşır. Yazdığım şeye bakarım, “evet bunu bir ara hissetmişim” derim. Ama o anda hissettiklerimi tam hatırlamam. Çünkü onu yaşayıp bırakmamışım ama yaşayıp bırakmayı bilmiyorum ve yaşayıp bıraksam ne olurdu onu da bilmiyorum

Merhaba. Duygularını neye göre baz aldığını soran arkadaştan sonra ben de sormak istedim: 

Benim için şöyle işler: Bir olay yaşarım, bunun hakkında uzun uzun düşünürüm ama hemen değil, kendimle çelişir, sonra ya o duyguyu bastırır ya da anlatıya dönüştürürüm (ama yine hissedemem pek.) Duygular benim için veri değil, veri analizi malzemesidir.

Bu yüzden duygularımı ya uzak tutarım ya da onlara çok fazla anlam yüklerim, ama hiçbir zaman "yaşanan bir şey" olarak kalmazlar.

Duygularımla ilgili en büyük sorunlarından biri duygularının sürekli geçici olması. Yani: “Bir şey hissediyorum, ama bu his üç gün sonra bana saçma gelecek.” O yüzden yazmak, o anki duyguyu dondurmak demek. Ben tipoloji bilmeyen biri değilim ama fikrini merak ettim.

xntj olduğu konusunda kararsızlığım mevcuttu. o nedenle sormak istedim. yoksa tekrarlama, ezber konusunda beceriksizliğim nedeniyle si polr olma ihtimalimi de düşünüyordum. sadece açıkladığın inf se'ı anlamlandıramadığımı düşünüyorum. kontrolsüzlükten çekinmiyorum zira kontrolsüzlüğünü bile kontrol edebilecek kadar becerikli olduğumu düşünüyorum. ancak planlarımı sürekli yenilemekten ilerleyemediğimi düşünüyordum, yorulduğumu değil. sadece bu tür durumlara sinir oluyorum.

bir şekilde organize olabildiğim halde, hiçbir şekilde düzenli olamıyorum. goalsı belirledikten sonra başlamak için kaynaklarımı topladığımda hiçbir problem yaşamıyorum ve planlarım doğrultusunda gerekenleri o anda gerçekleştirerek sonraki aşamaya geçiyorum. hatta sonraki aşamaya geçmek için bile bazen sabırsız olduğumu düşünüyorum. fakat bir noktada ezber, tekrarlama gibi konularda tamamen motivasyon kaybı yaşamaya başlıyorum ve yaptığım planları değiştirmeye başlıyorum. çünkü tekrarlamalarının benim andan uzaklaştırdığını hissediyor ve o anın kontrolünü elimden gittiğini de düşünüyorum. yine de başarılı olamıyorum çünkü planlarımı değiştire değiştire hedefime ulaşamıyor ve kısır döngüsüne girmiş oluyorum. aynı şekilde belirli konularda önden çalışmadığım halde bu konuyu zaten biliyormuşum durumunu sık sık yaşadığım için hevesimin de kaçtığını hissediyorum. sadece gerekli gördüğüm zaman organize olabildiğimi düşünüyorum ama bana uygun kaynaklar sunulmadığı durumlarda ortada kalıyorum ve bu duruma beni kontrolsüz bıraktığı için inanılmaz sinir ediyor. bu durumunu fonksiyonlar üzerinden özetleyecek olsaydın ne olurdu?

Bir anı yaşarken bu anı devamlı hatırlayacağım diyip gereksiz şekilde anlam yükleyerek ilerde hatırlandığı an   o ikinci anı da birinci anla eşleştirip ilerde üçüncü kez hatırlamak sonra dördüncü beşinci.. tabii bir yerden sonra karışıyor ama ana fikir bu  yani böyle uzun bir hatırlama zinciri oluşturmak hangi fonksiyon oluyor ? teşekkür ederim

düşünme şekli ise şöyle bunu görsel olarak eşleştirerek yapmak mesela duvara bakıp o an hatırlayacağım diye düşünmek ve yıllar sonra aynı  duvara bakınca hatırlamak gibi...

dün yazan arkadaşın başta "sx domluk bu" diyip sonrasında "sx bu bence" diye emin olmadığı bir şey hakkında net konuşmasına mı low ti dedin yoksa sadece "Davranışlarına fonksiyon atamak yerine fonksiyonlara davranış atamak"la mı ilgili gördün

merhaba. çoğu duygumu insanlardan aldığımı fark ettim. çocukluk dönemimde şu duygu, buna karşılık gelir, yüz ifadesi şöyle değişir,... gibi basit açıklamaları öğrenemedim bir şekilde. aile ortamım duygusal anlamda müsait değildi, klasik bir aile temeli gibi. duygu konusunda kötü olduğumun bilincinde olarak büyüdüm. bunları söyleme sebebim bu durumumu buna bağlıyor olmam. örneğin birisi bana takıntılı bağlanırsa bunu saçma bulur, reddederim ama doğru sevgi alarak alırım. bir başkasına bunu böyle veririm. bir arkadaşımın sevdiği birine güç kurmak üzerinden yaklaştığını görürsem ben de başkasına öyle yaklaşırım. sevgi üstünden örnek verdim fakat haset, öfke gibi durumları da buna dahil edebilirim. düşünce yapısı bana benzeyen kişi ile aynı durumu yaşadığımızda ve bu durum sonucunda o kişi şöyle hissettiğini, şunun onu rahatsız ettiğini açıklayabiliyorsa ben bunu kendime alıyorum. bu durumdan sonra şöyle hissetmeliyim, gibi. öyle hissetmesem bile öyle hissediyormuşum gibi anlatıyorum ya da bana öyle geliyor çünkü yanlış argüman bağlantıları kurmuş oluyorum ya da belki hissediyorum ama anlamıyorum bile. bu konuda eksiksem doğru yöntemi (diğerlerini neden bu konuda bilge kabul ettim bilmiyorum) deneyerek öğrenirim düşüncesini geliştirdim. aldığım geri bildirimlere göre ben duyguyu verdiğimi sansam da yansıtamıyormuşum. kendi tanımlarımda duygular oluşturmaya başladım sonrasında. midemin bulantı şekli kaygı mı, iğrenme mi ya da vücudumun titreme şekli korkma mı duygu bastırma mı gibi bedenimle ilişkilendirerek anlamaya başladım. anlattıklarım beni pek de rahatsız etmiyor bu arada. sadece fark edince vay be dediğim bir durumdu. bu anlattıklarım tipolojide neler ile eşleşebilir, merak ettim.

çok detaylı ve mantıklı yazmıssın yazdıgın seylere tek tek bir şey demeyeceğim cunku ikimizin yarattıgı cevap ortamında tutarlı seyler olayın benle ılgısı yok zaten ve   kendim hakkımdaki algımı soyutlarak bakarsam tek yanıldığın nokta  o derece bir değer vermeyi fe ile ilişkilendirmen çünkü aşık olduğum kişiden bahsediyordum ve bu tahmin edilebilir  yazdıklarımdan :)   oradaki durumun fe ile alakalı oldgunu dusunmuyorum   aşk sx ile ilgili daha çok diye düşünüyorum  belki herkes böyle davrandıgım ı dusunmusundur patolojik vaka olurdum sanırım ama doorslamı cok  yapıyorum falan dedım ondan düşünmüş olabilirsin öyle neyse  onun dışında teşekkür ederim bu güzel analiz için şimdi yazdıklarım ise  artık iyice aşk hayatıma girecek ama işi detaylandırmak adına bu dramalara gireceğim aslında verdiğim örnek yıllar önce aşık olup şu an hiçbir şey hissetmediğim birine karşı yıllarca görmezden gelme davranışımdı kafasına o algıyı ekmek istemek mi yoksa beni ne kadar kırdığını ne kadar acı çektiğimi ona bu yolla anlatmak istemek mi bundan emin değildim ama suan ikincisi daha yakın  geliyor yoksa kendisi 360 derecenin 0'a dönmesi gibi aslında çok umursadığım icin özellikle tamamen yokmuş gibi davranmamı anlayabilecek biriydi en azından ben öyle düşünüyorum ve bir yerde onu bu kadar umursadıgım ıcın bu kadar kırılıp en iyi yolun tamamen silmek ölmüş gibi davranmak yoluyla başarısızlığa uğrayan sevgimin nefrete dönüşünü bir yerlerde hissedip derin bir pişmanlık duygusu yaşamasını ve beni anlamasını istemiştim sanırım ve  bu da Fe davranşı oluyor galiba  senin analojiye göre düşünürsem böyle davranmadan önce net olarak böyle davranacağımı ifade eden gönderme atmıştım onun tam olarak anlayacağı şekilde yüz yüze sözlü iletişimde bulunmasam da  önce ve biliyordu aslında çünkü onu ınfj görüyordum ve böyle şeyleri anlamakta usta olarak görüyordum ve işin başında ise    ona aşık olmama rağmen aşkı zayıflık olarak gördüğüm için  bana her seyini açmasına rağmen mesafeli davranmıştım hatta beni sevdiğini ama benim soğukluğum yüzünden olmadıgını sonradan anlamıştım aslında ufak hatalar  yapıyordu bunlar da benim gardımı dusurmemı engellemıstı   aslında hayatım boyunca duygularını ifade etmeyen ve duygularıma hic güvenmeyen biriyim ben   bunları bak ben soğuk  biriyim fe olamam demek için veya fikrini değiştirmek için demiyorum  soğuk bir fe  de olabilirim çünkü duygusal olarak oldukça soğuk ve umursamaz görülen biriyim bu ölçülebilir görülebilir bir durum herkes böyle bilir beni şöyle söyleyim aslında  o fe'nin algı manipülasyonu açıklamanı çok iyi biliyorum ama  bunu teorik olarak ve yapay olarak bildiğimi düşündüm hep  uygulayabildiğimi hic dusunmemiştim hatta normalde rol yapmakan nefret ederim sana anlattğım ornekte ona karsı umursamaktan kastım ıcsel olarak zaten ama kasıtlı olarak yapıyorken bunu kendımı zorlayarak yapmıyorum tam olarak anlatabildim mi bilmiyorum ama öyle olmazsam kendime ve gururuma da ihanet edecekmiş gibi geliyordu  oyun oynayanlara karşı rol yapıyorum hak ettiklerini düşündüğüm için çünkü oyun oynayan insanlara katlanamıyorum  onlar karşısında daha fazla oyun oynayarak cezalandırıcı role bürünebiliyorum tritype 1 var muhtemelen dediğin gibi  bunun dışında   diğer verdiğim örnekteki sabretmek  ciddi bir şeyi ifade etmiyordu ve o örnekte direkt neden iletişimi kestiğimi de ona söylemiştim o önemli biri değil zaten gurur yapacak bir konu yoktu onda  bu doorslam olayını sık yapmadım aslında işin gerçeği ama yapma potansiyelim yüksek olduğu için bana çok yakın diye çok sık yapıyorum gibi girdim önceki sorumda.  fe aux olabilirim muhtemelen ınfjyımdır fe user isem   si kendime en uzak bulduğum fonksiyon çünkü  fe ile beraber normalde suan sorguluyor olsam da yani yıllarca kendimi manipüle ettiysem yanılmış olabilirim çünkü hayatım boyunca bir şeylere karşılık bekleyerek duygusal yatırım yapan fe'den duygusal olarak içten gelmediği icin nefret ettim ve itici geldi  işin ironik tarafı fe dom aux olan tüm flörtlerim beni robot gibi görüyordu exfpler bana katlanıyordu  bunları anlatmam cringe oldu biliyorum ama yıllarca  aklından fe user olmayı gecirmemis biri olarak yazmak zorunda hissettim bundan sonraki cevabına bir şey demeyeceğim ama bu kadar drama yeterli   amacım fe user değilime ikna etmek değil onu düşündürtebilecek bilgiler anlatmam  böyle şeyler yaptıysam nasıl fe olabiliyorum şüphelerimi yok etmek istememle igili

y-gen

Tags

Answers

https://x.com/bazentweetatar/status/1553485863010566144?t=cM7hmwi5-OeKrX-246QJlg&s=19

anlaşabildigin/sevdiğin tipler

dom fonksiyonumu hala bilemiyorum - neden kotu ti

Neden kotu ti

Çocuklar tiplenebilir mi sence?

.

dom fonksiyonumu hala bilemiyorum

Mbti öğrenmeden önce Jung okumalı mıyım?

yanlış anlaşılan tip

intj olduğunu söyleyen bir arkadaşımın infj olduğunu düşünüyorum

imajını en iyi manipüle eden tip

Duyguyu baz alma mekanizması 2

Duyguyu baz alma mekanizması

motivasyon eksikliği 2

motivasyon eksikliği

schadenfreude olgusunu tiplemeni istiyorum.

hatırlama döngüsü

low ti

duygu taklidi

aşk hayatımı anlattım :D

y-gen